5 Kasım 2012 Pazartesi

İstanbul ' da Sonbahar..


Gezdik, oraya gittik, burayı gördük, fotoğraf çektik dedim ama paylaşamadım. Hafızamdan silinmeden yazayım, siz de benim gözümden görün istedim..
Birinci Gün: Boğaz Turu.
Boğaz turu için bir çok yerden kalkan vapurlar var, ama benim tavsiyem Ortaköy den binin, oradan kalkanlar diğerlerine göre daha lüks. Biz Anadolu yakasında oturduğumuzdan ve  Kadıköy de araba park etmede hiç sorun yaşamadığımızdan oraya kadar arabayla gidip, oradan vapura bindik. Eminönü- Karaköy iskelesinin (yüzünüz iskeleye dönükken) sağında kalan daha küçük bir iskeleden bindik. 12 tl gibi bir tutar karşılığında bilet alıp yolcu salonunda vapurun gelmesini bekledik. Vapur bildiğimiz Kadıköy- Beşiktaş- Eminönü seferlerini yapan vapurlar dandı , yani öyle bir daha büyük ya da daha lüks hali yoktu. Ben ki; standartlar konusunda biraz kendimi aşan hayallere sahip olduğumdan bi pıhladım ama düşününce "Mavi tura da çıkmıyorsunuz, altı üstü 1,5 saat sürecek bir boğaz turu" bu, ama siz böyle de düşünmeyin, gidin Ortaköy'den binin, özellikle de bizim gibi o kadar güneşli sıcak günde durup durup, soğuk bir sonbahar gününde binmeyi seçmişseniz. Tur, boğazın etrafına konuşlanmış yalıların, konakların, okulların ve daha bir çok tarihi önemi olan yapıların görülebilir ve fotoğraflanabilir seviyede yakınından geçiyor, aynı zaman diliminde yapının tarihi ve önemiyle ilgili açıklama yapan bir ses duyuluyor. Tabi, vapurun gürültüsünde söylenenleri pek anlamamakla beraber, yapıyı daha görmeden de ses kaydı başladığı için bir an paniğe kapılıp "Hani nerde,nerde şu mu şu mu" şeklinde gereksiz heyecanlar yapabiliyorsunuz, yapmayın, siz o sesi ignore(türkçesi neydi) edin, keyfinize bakın. Duyduğunuz yerleri merak ediyorsanız Google amcaya sorabilirsiniz.
Şimdik resim paylaşıyorum ben bunları bunları gördüm, hiçbirşey duymadım :)

Kadıköy İskelesi: Beşiktaş, Eminönü, Adalar Ve Boğaz Turu İskeleri burada boydan boya aralıklı aralıklı sıralanmış duruyor.. 


Ne olduğunu hatırlamıyorum, sadece görüntüyü çok sevdim, vapur yeni hareket etmişken çektiğim bir görüntü.



Vapur Kardeş :)


Vapurların arkasında simit için uçuşan martılarla var hep, bizimle beraber geliyorlar, çok güzeller ama, maket gibiler..



Böyle köprünün altından geçiyor Vapur..

Rumeli Hisarı :)

Diğer köprü.

Kuleli Askeri Lisesi, böyle lisemi olur ya hem de askeri...

Kız Kulesi..
Camiler, Sultanahmet' le öbürüsü..


Maket gibi değiller mi ama?

Burayı görünce aklımda kalan tek şeyin yan tarafta oturan amcanın yorumu olması ne ilginç: "İşte Osmanlı padişahları böyle saray konak yaptırıcaz diye borç aldılar, sonra da Osmanlı yıkıldı, yıkılır tabi.." 


Burası da işte birşeybeyi sarayı ya da konağıydı :)
                                                                                                                             
Işıklar Yanarken....





İkinci Gün: Ortaköy : Ortaköy çok güzel bir yer, İstanbul da yaşanılası yerlerden biri. Böyle küçük bir sahil kasabasına gitmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Şirin, otantik.. Kumpiriyle ünlü dediler, yedik ama yemesem de olurmuş, kumpirinde öyle extra bir güzellik bulamadım hatta yediğim en kötü kumpirdi. Ama güzel yanı kumpircilerin ve wafflecıların böyle bir alanda yanyana dizilmiş olmaları, bana gel bana gel diye bağrışmaları, "Abla gel sana torpil yapıcam, vallahi de yapıcam" diye her yoldan geçene yemin edip söz vermeleri falan.. Bir de kumpirini ya da waffle'ını alıp ortaköy iskelesine gidip denize karşı yiyebiliyor olmak çok güzel.. Gerçi boş yer bulmak kolay değil ama biz bulduk, herkes buluyor, bulunuyor yani..Ha bir de en sevdiğim yanı, ortaköy iskelesinin hemen gerisinde ortaköy çarşısı var ki, gümüşçüler, takı tokacılar, otantik eşya satıcılar ve en güzeli sahaflarla dolu. Bir sürü sahaf yan yana dizilmiş, ondan çıkıp ona giriyosun.. Aradığım kitabı bulamasam da, hepsine girip o kitapların, plakların hepsine dokundum. :) Bütün sahafçı amcalar ablalar da pek bir sempatik oluyorlar.. Yoksa bana mı öyle geliyor bilmiyorum ki.. Onlar o kitapların değerlerini biliyor, özenle saklıyorlar sonuçta. Sempatikler işte..Şimdik sıra resimlerde;
Kumpirciler :)

Sokakta Hayat Var!

Ortaköy İskele..Boğaz turu için gelin burdan binin işte..

İskelede bir Murat  :)


O Çarşının girişi.. 

...

Biz buradan yedik, siz yemeyin, diğerlerini deneyin...


Burnumla köprüyü taşırım :)
Şimdik bu kadar...Sonra Sultanahmeti , Çamlıcayı falan da paylaşacağım... 


2 yorum:

  1. çok güzel be:) yalnız sayende istanbul'u şöyle öğrenmiş oluyoruz: bu konak birşey konağı,bu ağaç birşey ağacı,şu da birşey boğazı:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Taam bi daha ki gezilerimde üniversitedeki not tutma kabiliyetimi konuşturayım o halde :)

      Sil