Çok çok uzun zamandır hayalini kurduğum ama bahaneler yüzünden sürekli ertelediğimiz İtalya gezisini bu yıl gerçekleştirebildik.. Gideceğimiz son ana kadar sanki bir şey çıkacak da gidemeyecekmişiz gibi hissetsem de gittik gerçekten.. Bir hayal gerçeğe kavuştu :)
Bizim gittiğimiz turda bir kaç firma tek bir tur çıkardığından firma hakkında iyi ya da kötü diye yorum yapmayacağım. Ama rehber hakkında yapacağım. Rehberimiz Levent Gökyokuş adında 20 yıllık rehber olduğunu iddia eden bir amcaydı. Hayatımda görüp görebileceğim en berbat rehber olduğunu düşünüyorum. Ve bunu baştan belirtmek istiyorum ki eğer herhangi bir ülkeyi herhangi bir turla gitmeyi planlarsanız, firmadan çok rehberinizi araştırın. Firmalar üç aşağı beş yukarı hep aynı programı uygulayıp aynı otelleri kullanıyorlar. Ama rehber seçimi çok önemli. Bunu daha ilerki yazılarımda örneklerle anlatacağım. Neyse gelelim bizim tur programımıza.
Bizim programımız Milano -Venedik - Verona (Extra) - Floransa - Pisa/Siena/SanGimignano(Extra) - Umbria Bölgesi/Asisi/Orvieto(Extra) - Roma - Napoli/Pompei(Extra) -OutletTuru/GöllerBölgesi(Extra) şeklindeydi. Görebileceğiniz gibi turların çoğu extraya giriyor ve bir çoğu gereksiz, sırf para kazanılması için düzenlenmiş ve aşırı fiyat biçilen turlardı. Bunu da ilerleyen kısımlarda detayıyla anlatacağım.
Pazartesi sabah 09:30 da İstanbul -Sabiha Gökçen havalanında toplandık. Bilet check-in ve pasaport işlemlerinden sonra 11:30 uçağıyla Milano ya doğru havalandık. 2 saat 40 dk lık bir uçuştan sonra İtalya saati ile 13:30 civarı havaalanına indik. Orada bütün bir tur boyunca ulaşımımızı sağlayacak otobüsümüze bindik. Otobüz şöforümüz Marco adında biraz agresif görünümlü bir amcaydı. Ve ingilizcesi yoktu. Bizim rehber de - bundan sonra Leo diye bahsedeceğim ki biz sürekli öyle andık - italyanca bilmediğinden (!) anlaşmaları çok kolay olmadı tabi. Havalanından Milanoya doğru yola çıktık. Yaklaşık 1 saatlik bir yolculuktan sonra Milanoya indik. İtalya da ilk gördüğüm şehir olduğundan bütün binaların ve balkonların fotoğraflarını çektim. Binalar tüm İtalya gezisi boyunca göreceğim gibi , tarihi yapıya uygun olarak tasarlanmışlar ve şehrin görünümünü bozacak çarpık kentleşme hiç görmedim. Bütün pencereler panjurlu ve kesinlikle çiçeklerle kaplı. Hatta bazı evlerin balkonlarında ağaçlar bile vardı.
|
Milano caddeleri.. |
|
Bina aşkı :) |
|
İnsanlar bu evlerde yaşıyorlar ya.. |
|
Milano görmüş masum köylü :D |
Milanoya indikten sonra Leo nun önderliğinde Milano merkezine doğru yürüyüşe koyulduk. Milanonun en merkezi yeri, Duomo katedralinin ve büyük Galleria nın bulunduğu meydandı. Leo nun söylediğine göre İtalya'da her şehrin kendine ait bir Duomo su varmış . Duomunun ihtişamı ve büyüklüğü, olduğu bu şehrin gücünü gösterirmiş.
|
Dev dikiş makinası .. |
|
Duomaya yaklaşırken |
Duomo di Milano hakkında kısa bi kaç bilgi verecek olursak, Duomo Latin Hacı şeklinde gotik tarzda inşa edilmiş Avrupa nın en üyük 4. katedrali. 14.yy da yapımına başlanıp, 500 yıl boyunca sürmüş. Ve bittiğinde sadece İtalya nın değil dünyanın malı olacağı söylendiğinden inşaatı teorik olarak hiç bitmiyormuş .Her gidildiğinde üzerinde bir inşaat olurmuş ki hakikaten biz gittiğimizde de arka taraflarında yine bir inşaat vardı .
|
Fazla güzel değil mi ? |
|
Mumuzu yakarız :) |
|
Gerçek mumyalar, neyse ki başlarında maske takılmış ama alttan saçları görünüyor. |
Paylaştığım resimler Duomo nun içindendi ama ben içinden çok dış görünümünden etkilendim. O kadar görkemli ve o kadar küçük detaylara sahip işlemeleri var ki. İnsan 500 yıl sürmesine şaşıramıyor..
Duomonun hemen yanında Avrupanın ilk kapalı avm si olma özelliğini taşıyan ve içerisinde ünlü markaların bulunduğu Galleri Vittoria Emanuele II bulunuyor. Ayrıca içerisinde bir boğa figürü var ki, boğa nın cinsel organının bulunduğu kısım oyuk şeklinde ve topuğunu bu oyuğa koyup 360 derece döndüğünde şans getirdiğine dair de bir batıl inanç var.
|
Galleria nın dışardan görünümü. |
|
Galleria nın içine doğru.. |
|
Bahsettiğim boğa figürü ve şansını açmaya çalışan insanlar :) |
|
Şapka dükkanı, bayıldım :) |
Galleria dan da çıktıktan sonra Milano sokaklarında serbest zamanımızı doldurmak için dolaşmaya başladık.
|
Havuç tan yapıyor :) |
|
Her yerde bulurum , Türkiye :) |
|
İtalya birliğinin ilk başkanı, Vittoari Emanuele || heykeli. |
Milano gezimiz burada sonlandı, Venedik e doğru yoa çıkacağımızdan otobüse doğru yine Leo önderliğinde ilerlemeye başladık. Milano yaşamak için güzel ve sakin bir şehir gördüğüm kadarıyla. Halk ulaşımı bisiklet ve genelde elektrikli arabalarla sağlıyor. Bu da trafiğin neredeyse hiç olmamasını sağlıyor.
İlk günümüzü Milano da sonlandırarak, Venedik e bir saat uzaklıktaki Treviso bölgesindeki otelimize doğru yola koyulduk. Ve benim için asıl amacı teşkil eden Venedik gezisinin düzenleneceği ertesi gün için güzelce dinlendik. :)
(To be continued.. :))
devamini da merak ettim. italyaya ben de gitmistim o yuzden yaziyi ozlemle okudum. biz kendimiz haritamizi alip oyle gezmistik. tek sikinti tarih bilgisi oluyor ama onu internetten okuyarak sagladik zaten cogu seyo unutuyor insan gordugu kar kaliyor. bir daha gezi yaparsaniz sakin korkmayin kendiniz gezin avrupa da bence :)
YanıtlaSilBir sonraki yurtdışı gezimizde aynı şeyi yapmayı planlıyoruz, zaten rehberimiz berbat olduğu için çoğu yere haritayla turdan kopuk şekilde gittik, otobüse binip, onun bizi götürmesindense, trene, metroya binip halkın arasına karışmak kesinlikle çok daha eğlenceli :)
Sil