Bu sıralar yönümü kaybetmiş gibiyim.. Ne yapıyorum, ne yapıyorum diye soruyorum kendime sürekli.. Yaptığım her şey sanki ben farkında bile olmadan oluyor gibi. Yaptığımın farkında olmadan yaşıyorum gibi. Refleks gibi herşey. Çok üzerinde durmamaya çalışıyorum, arka plana atmaya.. Sanki aslında öyle bir şey yokmuş gibi davranmaya çalışıyorum ama bu sadece içinde bulunduğum durumda patlamalar olmasına sebep oluyor. Gülmeye çalışıyorum, gerçekten günümü devam ettirmeye çalışıyorum. İnsanların anlattıklarını dinliyorum, kahkahalarını izliyorum. Yorumlar yapıyorum, gülümsüyorum. Aslında oradaymışım gibi görünsem de, içimden hep aynı şeyi tekrarlıyorum: "Ne anlamı var ki şimdi bunun ??" Her şey fazlasıyla anlamsız geliyor. İş yerinde oturduğum koltuktan kalkmak istemiyorum. Öğlen olunca insanlarda bir öğle yemeği heyecanı başlıyor. İşten başını kaldırıp başka bir ortama gitme isteği. Bense beni burada bıraksınlar diyorum. Kalkmayayım, dışarı çıkmayayım. Ama sonra ısrar edeceklerini biliyorum, istemiyorum desem, nedenini sorgulayacaklarını biliyorum. Neyin var diyeceklerini biliyorum. Ama anlatmak da istemiyorum. Çünkü anlatabilecek bir şey bulamıyorum. Ortada olan bariz bir durum yok, olan bir olay yok, bir konu yok. Kalkıyorum yemeğe gidiyorum. Yemek yiyorum, çay içiyorum. Sonra oradan da kalkmak istemiyorum. Ofise dönmek zor geliyor bu defa da. Yine kalkmayayım diyorum. Orada oranın bir parçası olarak kalayım. Bir masaymış ,bir sandalyeymiş gibi kenarda bir yerde durayım ve kimse beni fark etmesin istiyorum. Görünmez olayım, bir süre insanlar içince görünmez olarak, kendimce yaşayayım. Kimse sormasın istiyorum. Seni bu ara iyi görmüyorum demesinler. Çünkü bu soru beraberinde konuşmayı gerektiriyor, küçük de olsa beni önemseyip konuşan insanlara açıklama yapmamı gerektiriyor. Ama bu durumu da yaşamak istemiyorum. Kimse sormasın ben de açıklamaya veya inkar etmeye çalışmayayım. Yorgunum. Kendimi çok yorgun hissediyorum. Fiziksel değil bu yorgunluk sadece. Zihinsel olarak daha yorgunum. Kimse beni ilgilendirmesin, kızdırmasın, sinirlendirmesin istiyorum. Ama elimde olmadan çevremdeki bazı insanlara çok kızıyorum, sinirleniyorum. Kızdığımda o insandan da uzaklaşıyorum. Onun hiçbir şeyden haberi yokken birden soğuk ve ters davranmaya başlıyorum. Sonra sinirim geçince, tekrar normale dönüyorum. Normal konuşuyorum. Manyak bir insan gibi davranıyorum aslında. Sonra öyle davrandığım için kendimi kötü hissedip, bunu telafi etmeye çalışıyorum. Karşımdakinin hiçbir şeyden haberi yokken ben kendi kendime ona kızıp, küsüp, barışıp, özür diliyorum. Ve tamamen dengesiz bir hale geliyorum. Yoruluyorum. Kendimi çok yoruyorum. Bu yüzden bi süre çevremde kimse olmadan yaşasam diyorum. İzole bir yerde otursam, uyusam, çalışsam, yemek yesem, çay içsem, ağlasam, film izlesem, kitap okusam.. Biraz kendimi rahat bıraksam. Hırpalamasam.
Belki de çok ağır bir depresyon geçiriyorum bilmiyorum. Bildiğim tek şey, şu an beni mutlu edecek, heyecanlandıracak bir şeyler göremiyorum.. Böyle deyince çok fena bencillik yapmışım gibi de hissediyorum. Gerçekten çok kötü yaşamlar süren, hastalıkla pençeleşen, her sabah uyandığında karnına girecek bir lokma yemeğin, evine götüreceği üç kuruş paranın, tedavi için alması gereken ilacın derdine düşen insanlara çok fena haksızlık ettiğimi biliyorum. Burada bu şartlar altında yaşarken, mutlu değilim deyince, doyumsuzluğa ulaşıp da, her istediğini elde edip, yine de hayatım çok sıkıcı, mutsuzum diyen şımarık insanlardan bir farkım kalmadığını hissediyorum. Eleştiriyorum ama yok da zaten. Yine de içinde yaşadığım bu hissi, bu kopukluğu kapatamıyorum. Başka türlü ifade edemiyorum. Yenemiyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder